Skip to content Skip to footer

İş Kazalarında Arabuluculuk Müessesesi

İş Kazaları Arabuluculuğa Tabii mi?

 İş Mahkemeleri Kanunu’nun köklü bir değişikliğe uğraması ve özellikle iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabulucuya başvuru zorunluluğunun getirilmesi, iş yargılaması için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu kapsamda baktığımız zaman, kural olarak iş uyuşmazlıklarında arabulucuya başvurmak zorunlu tutulmuştur. Ancak iş kazası ve meslek hastalığına dayanan maddi ve manevi tazminat davaları ile bu alacaklarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları zorunlu arabuluculuk kapsamına dâhil edilmemiştir. Taraflar dilerlerse doğrudan dava yoluna başvurabilir ya da ihtiyari arabulucuya başvurmak suretiyle aralarındaki uyuşmazlığı çözüme kavuşturabilir. 

   İş kazası, işçinin işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin,  görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, işçinin işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, hizmet akdi ile çalışan emziren kadın işçinin, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda veya kişi kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle meydana gelen ve işçiyi hemen veya sonradan “bedenen” veya “ruhen” engelli hale getiren olaydır.

İş kazalarının yaşanmasının ardından işçiler işverene karşı uğradıkları zararın karşılanması amacıyla tazminat almak üzere dava açabilmektedirler.  Tekrar belirtmek gerekirse, iş kazalarında arabuluculuk müessesine başvuru, kanunen zorunlu tutulmamıştır. Burada arabuluculuk kurumu, bir nevi alternatif çözüm görevi üstlenerek sürecin daha kısa sürede sonlandırılmasına katkı sağlamaktadır. İş kazalarında arabuluculuk hizmeti için dava açılmadan önce veya dava süreci sırasında başvurulabilir. Dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması durumunda aksi belirlenmemişse, taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifine otuz gün içerisinde olumlu yanıt vermemesi ya da yanıtsız bırakması durumunda arabulucuya başvuru teklifi reddedilmiş sayılır. Bu durumda taraflar dava açma suretiyle uyuşmazlığın giderilmesi talep edilebilir. Teklifin kabul edilmesi halinde ise tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflar ile arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp, bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren arabuluculuk süreci işlemeye başlar.  

  Dava açıldıktan sonra arabulucuya başvuru halinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını, duruşma dışındaki mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Taraflar bu teklifi kabul ettiği takdirde mahkeme davayı üç ayı geçmemek suretiyle erteleyebilir. Bu sürede arabuluculuk süreci tamamlanamaz ise taraflar mahkemeden bu sürenin üç ay daha uzatılmasını talep edebilir. Arabuluculuk süreci sonunda taraflarca anlaşmaya varılması halinde, bu anlaşılan hususlarda taraflar artık dava açamaz. 

Bilgi Al
💬 Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Merhaba,

Size nasıl yardımcı olabiliriz?