Arabuluculuk, ihtiyari ve zorunlu (dava şartı) olmak üzere iki temel alt başlığa ayılır. İhtiyari arabuluculukta başvuru tarafların tercih ve taleplerine bağlı iken, zorunlu arabuluculukta arabuluculuk yoluna başvuru dava şartı olarak karşımıza çıkmaktadır. Zorunlu dava şartına tabii konularla ilgili olarak da taraflar dilerse konuyu ihtiyari arabuluculuk yoluyla çözümlemeyi tercih edebilirler. Zorunlu dava şartına tabii olmayıp arabuluculuğa elverişli olan konuların çözümü için ihtiyari olarak arabuluculuk yoluna başvurmak mümkündür. Arabuluculuğa elverişlilik konusunu bir örnek üzerinden açıklamak gerekirse mevcut yasal düzenleme uyarınca tarafların boşanma ile ilgili olarak arabuluculuk yolunu seçmeleri mümkün değildir ancak boşanmanın sonucuna bağlı olarak gündeme gelecek olan mal paylaşımı uyuşmazlıkları ile ilgili olarak arabulucuya başvurmak mümkündür.
Peki arabuluculuk faaliyeti kapsamına uygun uyuşmazlıklar nelerdir?
Hangi Uyuşmazlıklar İçin Arabulucuya Başvurulur?
Tarafların serbest tasarruf imkanlarının bulunduğu bütün özel hukuk uyuşmazlıklarında arabulucuya başvurmak mümkündür. Burada kamuyu ilgilendirmeyen konuların bu kapsama girdiği sonucuna ulaşmak mümkündür. Bunun temel nedeni, kamu düzenini ilgilendiren konularda tarafların tasarruf yetkisinin bulunmamasıdır. Aşağıda verildiği şekilde örneklendirilmesi mümkündür;
- Ticaret hukuku ve sigorta hukuku kapsamındaki uyuşmazlıklar,
- Maddi ve manevi tazminat taleplerine bağlı uyuşmazlıklar,
- Miras Hukuku kapsamında miras temelli uyuşmazlıklar,
- Boşanmadan kaynaklı olarak mal paylaşımı ile ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar,
- Gayrimenkul&İnşaat hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar,
- Tüketici hukuku kapsamındaki uyuşmazlıklar,
- İş hukuku kapsamındaki işçi-işveren uyuşmazlıklarında arabulucuya başvurmak mümkündür.
Arabuluculuğa elverişli olmayan konuların aşağıda verildiği şekilde örneklendirilmesi mümkündür.
Arabuluculuk Faaliyetine Elverişli Olmayan Konular Nelerdir ?
Yukarıda da belirtilmiş olunduğu üzere arabulucuya başvurabilmek için tarafların konu üzerinde tasarruf yetkilerinin bulunması gereklidir. Buradan yola çıkarak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konularla ilgili olarak arabulucuya başvurulmalarının mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Uygun olmayan konu ve dava türlerine örnek verecek olur isek;
- Nüfus kaydının düzeltilmesi&değiştirilmesi,
- Ceza davaları,
- Boşanma davaları,
- Velayet ve vesayete ilişkin davalar,
- İptal davaları, idari yetki kapsamında bulunan tam yargı davaları,
- Vergi hukuku temelli uyuşmazlıklar,
- İş kazalarının tespiti,
- Hizmet tespiti,
- Aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar arabuluculuk kapsamında değildir.
Arabuluculuk süreci hakkında detaylı bilgi almak için bizi takip edebilir, hukuki uyuşmazlıklarınızı barışçıl bir alternatif için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.